22 Kasım 2009 Pazar

OTUZUNDAN SONRA YAPAMADIĞIN TEK ŞEY...

İnsan 30 yaşından sonra arkadaş yapamıyor kendine. Koca yapıyor, karı yapıyor, çocuk yapıyor, arkadaş yapamıyor. Yapsa da eskiler gibi olmuyor. Halbuki uykuya dalar gibi arkadaş olurduk okuldayken. Arkadaş olmak için yaratılmış gibiydik. Bir hafta içinde böbrek verecek hale gelirdik. Neden olmuyor bu işler 30'undan sonra? Neden olamıyor? Oysa o ne güzel bir iştah, o ne güzel bir açlıktı... Herkes herkese açtı. Seçer, bulur buluştururduk "ruh ikizlerimizi." Ne de çok ruhtaşımız vardı. Hiç açıkta kaldığımı hatırlamıyorum. Ruhumun güzel bir ikizi mutlaka olurdu yanı başımda. Ölümüne sevdiğim, uğrunda her şeyi göze alabileceğim, her şeyiyle güzel, her şeyiyle doğru, her şeyiyle kabul ettiğim... Basbayağı bir aşkla bağlı olduğum...
Şimdi ne zor. Herkes kapalı kutu. Herkes kapanmış, kaplumbağa olmuş.
Bir kahve içimi zorlu randevulara bakıyor.
Yatıya kalmak bir tabu. Evler de gönüller de sımsıkı kapalı.
Gençliğin en çok bu yanını özlüyorum.
Ne güzelliğini, ne diriliğini, ne başıboşluğunu.
Aynı yazarı, aynı şairi seviyoruz diye kuruluveren dostlukları özlüyorum.
Birbirimize yazdığımız o uzun, o sapıklık derecesindeki ayrıntılı mektupları özlüyorum. Birbirimizi eleştirmeyişimizi özlüyorum.
Birbirimizin dedikodusunu yapmayışımızı özlüyorum.
Sevgili olarak kimseleri yakıştırmayışımızı özlüyorum.
Arkadaşımı koruyacağım diye annemle yaptığım şiddetli kavgaları özlüyorum.
Kavgayı değilse de kavganın altındaki ruhu özlüyorum.
Dünyaya karşı arkadaşımın koruyucu meleği olmayı özlüyorum. Veya öyle olduğumu sanmayı... Çocuğum olsaydı tek bir arkadaşında bile kusur bulmayacaktım. Öyle söz vermiştim kendime.Bırakacaktım arkadaşlık uykusunda mışıl mışıl uyusunlar. Bırakacaktım eve istedikleri gibi girip çıksınlar. Bırakacaktım istedikleri gibi buzdolabını talan etsinler. Bırakacaktım istedikleri gibi sevsinler birbirlerini. Tek bir laf etmeyecektim. Kimseyi evine yollamayacaktım. Kızımın arkadaşı kızım, oğlumun arkadaşı oğlum olacaktı. 30'undan sonra arkadaş yapılamıyor. Kötülükten değil. Başka bir şey. Ama neden çözemiyorum...

Mailime gelen bir yazıydı bu okudum hüzünlendim sizlerle de paylaşmak istedim.Gerçekten de böyle en azından benim için .Hayatıma kimseyi alamıyorum saatlik,günlük arkadaşlar ediniyorum ama daha ileriye gitmiyor,yazının sonundaki gibi kötülükten değil başka birşey .......Sizce ???

8 Hoş yorum:

Adsız dedi ki...

sonunu okumadan sen yazdın sandım. sen kaç yaşındasın peki?

İSTANBUL'DAN AMERİKA'YA..İKİ AYAKLI DÜNYAM, BİR ORADA BİR BURADA.. dedi ki...

Çok guZelmis okurken duygulandim bende.. Umarım bloğumda sizin adinizla bu yazıyı paylaşmamın sakıncası yoktur..

Zeynep'in Evi dedi ki...

nekadar doğru nekadar güzel ifade edilmiş, hemen iki günde böbreğini verecek duruma gelmek tesbiti ne doğru katılıyorum:)

ben artık eksiklerini görüyorum arkadaşlarımın bana kafama uymuyorsa zor paylaşıyorum içimdekini anlatamıyorum korkuyorum güvenemiyorum:(

L@febesi dedi ki...

clementine bende 30 lu yaşlardayım :) yolu yarıladık sayılır :)

meltem'cim tabiki paylaşabilirsin belki yeni arkadaşlıklar doğar :)

zeynep'cim ne varsa eski
arkadaşlarda var,onları da kaybetmemek gerek ;)

ezgi dedi ki...

mughetto'nun yazısı sayesinde okudum bunu ve çok beğendim malesef.Malesef diyorum çünkü böyle bi durumda olmamayı çok isterdim.

L@febesi dedi ki...

bende ezgi :((

dusunenbalik dedi ki...

Evler de gönüller de sımsıkı kapalı..
Doğru söz.
Bence nedeni güvensizlik.Herşeye bir güvensizlik durumu oluştu.İşte,aşkta,arkadaşlıkta.
Hesap-kitap işleri başladı.Oysa ki unuttuk ne aşkta ne arkadaşlıkta bunlara yer yok.
Yazıyı çok beğendim.Sevgiler.

L@febesi dedi ki...

maalesef....
beğenmene sevindim.teşekkürler